15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında tüm Türkiye’de olduğu gibi Bayrampaşalılar da meydana indi ve demokrasi nöbeti tuttu. 15 Temmuz gecesi Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü önünde yaşadıklarını anlatan Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner, “Allah’a şükür Bayrampaşa halkımla beraber operasyonu gerçekleştirdik. Böyle bir hadisenin başlangıcını Bayrampaşa’dan başlatarak ihanet çetesini ortadan kaldırma imkanına kavuşmuş olduk” dedi.
15 Temmuz’un sembol yerlerinden biri olan Bayrampaşa Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü önünde saat 21.00’de toplanan Bayrampaşalılar, saygı duruşunda bulunarak İstiklal Marşı’nı okudu. Demokrasi nöbetine Belediye Başkanı Atila Aydıner, Bayrampaşa Kaymakamı Soner Şenel, siyasi parti ilçe başkanları, sivil toplum kuruluşlarının başkan ve yöneticileri, şehit aileleri, gaziler ve vatandaşlar katıldı.
Korona virüs tedbirleri kapsamında anma programı sosyal mesafe kuralına uygun yapıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın halka seslendiği anlar kurulan dev ekranda gösterildi. 15 Temmuz şehitleri için yapılan Kur’an tilavetinin ardından konuşmalar gerçekleştirildi.
15 Temmuz gecesini anlatan Bayrampaşa Belediye Başkanı Atila Aydıner, “4 yıl önce FETÖ Terör örgütü 3 tane tankla beraber caddemizden geldiler. İki tanesi Çevik Kuvvetin kapılarının önüne dayandılar. Bir tanesini karakolun önüne çektiler. İçeriye girmeye çalıştılar. Çevik kuvvet ve karakol kapılarını kilitledi. İçeriye giremediler” dedi.
“İnsanlar çıkmasın diye yukarıya doğru ateş ediyorlardı”
Bayrampaşa halkının çağrıya kulak verdiğini anlatan Başkan Aydıner, “Biz tankın etrafını sarmaya başladık. Kalabalık gittikçe artmaya başladı.
Cumhurbaşkanımızın telefon konuşmasından sonra Kadife Köprüsü’nden oluk oluk insanlar gelmeye başladı.
SMS ile çağrı yapıldı. Burası korkunç derecede kalabalık oldu. O tankın üzerinde bulunan kişilerin üzerinde G-3 vardı. İnsanlar çıkmasın diye yukarıya doğru ateş ediyorlardı. Herkes gelerek tankın etrafını sardı. Yavaş yavaş tankın üstüne çıkmaya başladılar” dedi.
“Çevik Kuvvetin kapısını açıp onlara teslim ettiler”
Bayrampaşa Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü önünde şehit olan vatandaşlarımızdan bahseden Aydıner, “Orada bir tane yavrumuz Ümit Yolcu tabancadan seken kurşunla orada şehit oldu. G-3 ateşlenmesi sonucunda Halil İbrahim Yıldırım yavrumuz da gelen yorgun kurşundan şehadete yürüdü. Bunun üzerine ateşlenme olduktan sonra halkımız çıktı. O tankın içinde bulunan binbaşı ve yüzbaşının ağzını burnunu dümdüz yaptılar. Onları alıp çevik kuvvetin kapısını açıp onlara teslim ettiler. Tankları içeriye soktuk. TOMA’lar akın akın oradan çıkıp Vatan Caddesi’ne, Boğaz Köprüsü’ne, havaalanına doğru çıkmaya başladı” diye konuştu.
“Allah’a şükür Bayrampaşa halkımla beraber operasyonu gerçekleştirdik”
Bayrampaşa halkı olarak önemli bir hadiseyi gerçekleştirdiklerini ifade eden Aydıner, “İlk başlangıç, ilk fitil Bayrampaşa Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü’dür. Onların anonsunda da ‘Çevik kuvvetin kapısı açılmasın’ anonsu vardı. Allah’a şükür Bayrampaşa halkımla beraber operasyonu gerçekleştirdik. Böyle bir hadisenin başlangıcını Bayrampaşa’dan başlatarak ihanet çetesini ortadan kaldırma imkanına kavuşmuş olduk” dedi.
“Halil İbrahim Yıldırım adına bu operasyonu başlattılar”
PKK terör örgütüne yönelik yapılan Yıldırım-1 Cudi Operasyonu’nun ismini en genç 15 Temmuz şehidi Halil İbrahim Yıldırım’dan almasıyla ilgili konuşan Aydıner, “15 yaşında bir çocuk vardı. O da Halil İbrahim Yıldırım’dı. Halil İbrahim Yıldırım adına bu operasyonu başlattılar. Ben burada onun aziz hatırasını anmak üzere böyle bir operasyon yapan özellikle, askerlerimize, komutanlarımıza, genel kurmayımıza şükranlarımı arz ediyorum” dedi.
“15 Temmuz ülkemizin özgürlük sembolü olmuştur”
9 yaşındaki çocuğuyla beraber anma etkinliğine gelen Mehmet Özmen, “15 Temmuz ülkemizin özgürlük sembolü olmuştur. 15 Temmuz ülkemizin özgürlüğüyle güçlenerek devam edecek. Bugün şehitleri anıyoruz. 15 Temmuz şehitleri bir anahtar. Bununla beraber bütün şehitlerimizi anıyoruz” dedi.
“Sabah hainleri teslim aldıktan sonra hastaneye gittim”
15 Temmuz Gazisi Murat Gürtomruk, “Her 15 Temmuz’da aynı geceyi bir daha yaşıyoruz. Önümüzden şerit gibi aynı gece bir daha geçiyor. Allah bu günleri bir daha yaşatmasın. O gece hiçbir şey düşünmedik. Ailemizi bile düşünmedik. Aksine ailemiz bize ‘Bayrampaşa’dan nereye gidelim?’ dediğimde ‘Havaalanını bizimkiler ele geçirdi. Köprüye gidin’ dediler. ‘Eve gel’ demediler. Bayrampaşa’da gazi oldum. Hastaneye gitmedim. Boğaz Köprüsü’ne gittim. Sabaha kadar oradaydım. Sabah hainleri teslim aldıktan sonra hastaneye gittim. Elim kırılmıştı” diye konuştu.
